Otitis
Orta kulak iltihapları kanser ve AIDS gibi ölümcül ve korkutucu olmasalar da aslında görülme, sıklıkları ve neden oldukları maddi, manevi sıkıntılar, iş-güç kayıpları ve uzun vadeli sakatlıklar nedeni ile çok daha önemli bir sağlık sorunu oluştururlar. Tıp dilinde otit (otitis) kulak iltihabı için kullanılan genel bir terimdir. Genellikle kulak ağrısı, işitme kaybı gibi ortak belirtileri olan otitleri yani kulak iltihaplarını 3 ana bölümde inceliyoruz.
Dış kulak yolu iltihapları (otitis eksterna)
Dış kulak yolunda tıkanıklık ve buna bağlı
işitme azlığı, özellikle kulak kepçesini hareket ettirmekle artan ağrı ve akıntı
ile karakterli dış kulak yolu iltihaplarını daha çok rutubetli iklimlerde ve
infekte havuz ve deniz suyunda yüzenlerde görüyoruz. Dış kulak yolunun en temel
nedeni hastanın kendi neden olduğu kulak travması yani kulak karıştırmaktır. Ne
kaşımak, ne temizlemek, ne kurulamak için kulağınıza pamuklu özel çubuklar dahil
hiç bir şey sokmayınız. Kulak kendi kendini temizler, korumaya karıştırmaya
ihtiyaç yoktur.
Orta kulak iltihapları (otitis media)
Özellikle çocuklarda çok sık görülen hemen
her çocuğun en az bir kez bazen defalarca geçirdiği orta kulak iltihapları kulak
ağrısı, ateş, işitme kaybı ile karakterlidir. Bebeklerde huzursuzluk, kulak
çekiştirme, sıklıkla görülür. Genellikle bir nezle sonrası ve sonbahar kış
aylarında görülür ama her zaman ve herkes de görülebilir. Nezle esnasında burnu
tıkayarak hıçkırma, hapşırma orta kulakta iltihabı başlatacak mikropların kulağa
girmesine neden olabilir.
Bir diğer önemli orta kulak iltihabı türü orta kulakların havalanma ve direnajını dolayısı ile işitmenin en iyi düzeyde olmasını sağlayan Östaki borularının tam çalışmamasına bağlı kulak zarı arkasında orta kulak boşluklarında sıvı birikmesi , yani effüzyonlu otitis mediadır. Kendisini ağrı, ateş gibi iltihap belirtileri ile göstermeyen ve kolayca fark edilmeye bilinen sıvı toplanması hastada işitme kaybına neden olur. Genellikle küçük çocuklarda geniz eti büyümesi, ve buna bağlı burun tıkanıklığı, ağzı açık uyuma ile birlikte görülür. Sürekli ağzından nefes almak zorunda kalan, burnu hep tıkalı ve akan, gece horlayan ya da fışırtılı soluyan çocuklarda geniz etinden kuşkulanılmalı ve hekime başvurulmalıdır.
Kronik otit dediğimiz hastalık ise kulak zarında delik ve aralıklı ya da sürekli akıntı ve işitme kaybı ile giden bir hastalıktır. Özellikle sürekli pis kokulu bol akıntı ile seyreden otitler menejit, beyin apsesi gibi ölümcül durumlara neden olabilir ve vakit geçirmeden ameliyat ile kontrol edilmeleri gerekir.
Üzerinde durulup, zamanında tanındığında kolayca tedavi edilebilecek bu hastalıkların tanınmaması ve tedavi edilmemesi durumunda çocukta işitme kaybı ortaya çıkar. Özellikle 0-6 yaş arasında ortaya çıkabilecek bu işitme kaybı varlığında ise çocuğun işitmesi ve gelişmesi geri kalabilir. Çocuğun sosyal yaşamına, iletişim ve öğrenme potansiyelini tam olarak kullanmasına engel olacak bu işitme kaybı erken yaşlarda kontrol edilmediği durumlarda ise bu olumsuzluk ileri yaşlarda kalıcı olarak yer edecektir.
İç kulak iltihaplanmaları
İç kulak iltihaplanmaları ise genellikle
işitme kaybı, dengesizlik, baş dönmesi ve çınlama ile karakterlidir.
Kulakla ilgili bu hastalıkların varlığında vakit geçirmeden bir hekime başvurmak gerekir. Kulak ağrısı her hekimin öncelikle bakmak zorunda olduğu acil bir durumdur. Sık geçirilen rahatsızlık, tedaviye rağmen iyileşmeme ve işitme kaybı gibi durumlarda bir kulak burun boğaz hekimine başvurmak kalıcı bir hasarı engelleyici hatta hayat kurtarıcı olabilir.